Kozmetik ürünlerin etiketlerindeki maddeler nasıl elde edilir?

Hiç fondöteninizin temel yapısını merak ettiniz mi? Ya da organik el kreminizin içindekiler etiketindeki maddeleri? Parlayan her şey altın değildir, ama bu blog postu kesinlikle altın değerinde.

Hiç fondöteninizin temel yapısını merak ettiniz mi? Ya da organik el kreminizin içindekiler etiketindeki maddeleri?

Sürpriz! Makyaj yapmanızda büyük olasılıkla kromatografinin parmağı var. Kozmetik endüstrisinde flaş ve preparatif kromatografinin rolünü merak ediyorsanız, lütfen okumaya devam edin.

Geçen gün kızımla sohbet ederken onun ilk gençlik yıllarını anımsadık. Bir kromatografi uzmanı olan babasının hayatını kazanmak için ne iş yaptığını arkadaşlarına açıklamanın çok zor olduğunu söyledi. Sonra bir gün birkaç kız arkadaşı bana işimi sorduklarında, kullandıkları dudak parlatıcıları ve yüz kremlerinin içeriğindeki malzemeleri yapmaya yardımcı olan makineler üzerinde çalıştığımı söyledim. Kızım, bu açıklamam için bonus puanlar kazandığımı ve yıllarca bu açıklamayı kullanmaya devam ettiğini söyledi.

Kromatografi o kadar yaygındır ki, herhangi bir alandaki herhangi bir uygulama için bulunabilir. Ancak kromatografi tekniğini gerçekten kozmetikte kullanıp kullanmadığımızı merak ediyorsanız, cevap açık ve net bir EVET.

Aslında, kozmetikler cildinizin üstündeki ürünlerle ve kromatografi de en saf ürünleri elde etmekle ilgili olduğundan, bu ikili, smokey bir göz ve nude bir dudaktan daha iyidir.

Ancak, güneş kremi ve göz farı üretmek için flaş kromatografi ve prep HPLC’nin nasıl kullanılacağı hakkında yüzeysel bir açıklamadan daha fazlasının hoşunuza gideceğini düşünüyorum.

İşte başlıyor!

Kozmetik ürünlerin üretimi sırasında, kromatografi sistemleri tipik olarak işlemin ilk kısmında, bileşenlerin keşfi ve saflaştırma basamaklarında kullanılır. Kozmetik ürünlerde kullanılan aktif bileşenler bir laboratuvarda sentezlenebilir veya doğal ürünlerden ekstrakte edilebilir. Doğal ürün ekstraktları genellikle yüzlerce bileşikten oluşur ve ilgili tek bir bileşiği karışımdan izole etmeniz gerekir.

En yaygın olarak, ön fraksiyonlara ayırmak ve karışımdaki bileşen sayısını azaltmak için ilk izolasyonu flaş kromatografiyle gerçekleştiririz. Sonra, prep HPLC ile son bir saflaştırma ile devam ederiz.

Flaş kromatografi, yüksek miktarlardaki sentetik ve doğal ürünlerin saflaştırılması için uygundur. Ham ekstraktların veya genel hatlarıyla saflaştırılmış fraksiyonların hızlı bir şekilde ayrılması için ideal bir tekniktir. Flaş kromatografi kullandığımızda, asıl amacımız karışımdaki en aktif fraksiyonları ortaya çıkarmaktır, böylece biyoaktivitelerini yapıldıkları moleküllerle ilişkilendirebiliriz.

Aktif bileşenlerin izolasyonu için numune, bir kartuşa sıvı veya katı yükleme ile verilebilir. Genellikle, sabit faz olarak parçacık büyüklüğü 15 ila 50 µm aralığında olan normal faz veya ters fazlı silika kullanılır. Çoğunlukla, daha fazla karakterizasyon, biyoaktivite testi ve HPLC ile daha ileri saflaştırma için birkaç fraksiyon toplamamız gerekir.

Prep HPLC’den bahsetmişken, bu metot genellikle biyoaktif malzeme saflaştırmanın son aşamasında kullanılır. Bu teknikte, numuneyi çoğu zaman sabit faz olarak silikalı bir çelik kolon üzerine sıvı yükleme yoluyla enjekte ederiz.

Prep HPLC, bileşiklerin kompleks karışımlardan yüksek saflıkta ayrılması için hızlı, esnek ve sağlam bir yöntemdir.

Prep HPLC tekniği, diğer nedenlerin yanı sıra silikanın daha küçük parçacık boyutu nedeniyle flaş kromatografiden daha iyi bir çözünürlüğe sahiptir. Sabit fazın yaklaşık 5 ila 15 µm ebatlarındaki daha küçük silika boyutu çözünen madde ve numunenin etkileşime girebileceği daha büyük bir yüzey yaratır. Mobil ve sabit faz arasındaki bu geliştirilmiş etkileşim çözünürlüğü artırır. Bu konuda daha iyi bir kavrayışa sahip olmak için kromatografide çözünürlük hakkında yazdığım daha önceki bir blog postuna burdan ulaşabilirsiniz.

Değinmek istediğim bir diğer nokta, kozmetik ürünler üretirken sabit faz ve mobil faz tipi veya seçtiğiniz çözücüdür. Beklendiği gibi, doğal ürünlerin kromatografi ile izolasyonu için seçtiğiniz malzeme, ekstraktta bulunan bileşiklerin türüne ve saflaştırmadan önce kullanılan ekstraksiyon işlemine bağlıdır. Örneğin, sulu etanol ile elde edilen bir bitkinin ekstraktı, heksanla ekstrakte edilen bileşiklerden önemli ölçüde farklı olacaktır.

Elbette, bileşik karışımının polaritesi, saflaştırma işlemindeki mobil veya sabit faz tipinin seçilmesinde önemli bir faktördür.

Kozmetik ürünlerin üretimi hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, COSMETICS LAB dergileri serimiz olan “Özenle üretilen kozmetikler” ve “Malzemelerin arkasındaki bilim” e göz atın. Daha fazlası yolda!

Bu arada, umarım bu yazı sizi mutlu etmiştir.

Kızıma gelince, artık büyüdü ve zaman değişti. Şimdi, insanlara işimi açıklarken kenevir aktif bileşiklerini üretmeye yardımcı olan makineler üzerinde çalıştığımı söylemeyi tercih ettiğini söylüyor. Kanabinoidler de kozmetik ürünlerin üretiminde kullanılabileceği için, bunun gerçekten bir kazan-kazan senaryosu olduğunu düşünüyorum. Her iki durumda da işim gerçekten müthiş.

Bir dahaki sefere kadar,

Bart  Denoulet

Kaynak: https://www.barts-blog.net/whats-hidden-behind-your-cosmetics-labels-chromatography/